Uzun zamandır işverenlere iş hukuku alanında danışmanlık yapan bir avukat olarak en sık karşılaştığım taleplerden biri de “Çalışanı işten çıkarmak istiyoruz, tazminatlarını da ödemeye hazırız, ama herhangi bir işe iade davası ile karşılaşmak istemiyoruz” talebidir.
Bu istek karşısında ben de başlıyordum ikale sözleşmelerini anlatmaya. İkale sözleşmesi nasıl yapılmalı? Kapsamı ne olmalı? İkale sözleşmesine rağmen işçi yine de işe iade davası açıp kazanabilir mi?
İkale (Bozma) Sözleşmesi Nedir?
Bozma sözleşmesi (ikale) yasalarımızda düzenlenmiş değildir. Ancak elbette ki, hukukumuzda sözleşme özgürlüğü prensibi hakimdir ve daha önce kabul edilen bir hukuki ilişkinin, sözleşmenin taraflarınca sona erdirilmesi mümkündür. Sözleşmenin tarafların ortak iradesiyle sona erdirilmesi yönündeki işlem ikale olarak adlandırılır. İş Kanununda böyle bir fesih türü yer almasa da, taraflardan birinin karşı tarafa ilettiği, iş sözleşmesinin karşılıklı feshine dair sözleşme yapılmasını içeren bir isteğin ardından, diğer tarafın da bunu kabulü ile bozma sözleşmesi (ikale) kurulmuş olur.
İkale Teklifi Kimden Gelmelidir?
İkale sözleşmesi yapılması konusundaki teklifin (diğer tarafça kabul edilmesi şartıyla) her iki taraftan da gelmesi mümkündür, bu konuda bir sınırlama bulunmamaktadır. Ancak benim önerim, eğer bu teklif gerçekten işçiden geliyorsa resmi teklifin de işçiden gelmesi yönünde olacaktır. Burada önemli olan, işçinin bu teklifi özgür iradesiyle yapmış, ya da kabul etmiş olduğunun ispat edilebilmiş olmasıdır.
Teklifin işverenden geldiği durumlarda, işçinin bu teklifi özgür iradesiyle kabul ettiğinin ispatında bazı sıkıntılar yaşanmaktadır. Özellikle de işçiye sadece ihbar, kıdem gibi işçilik alacaklarının verildiği, ek menfaat sağlanmadığı durumlarda ikalenin geçersiz olduğuna hükmedilebilmektedir.
İkale Sözleşmesi Nasıl Yapılmalıdır?
İkale Sözleşmesinin yazılı bir şekilde yapılma zorunluluğu bulunmamaktadır, yazılı olmasa da geçerli olacaktır, ancak ispatı açısından yazılı yapılması gerekmektedir.
İşçinin Gerçek İradesi Nasıl Araştırılır?
İkale sözleşmesinde kilit nokta, ikalenin gerçekten işçinin gerçek ve özgür iradesiyle yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Peki bu nasıl tespit edilecektir? Mahkeme burada mevcut şartlara bakar, tanık anlatımlarını dinler ve işçinin ikaleyi istemesinin hayatın olağan akışına uygun olup olmadığına kanaat getirir. Örneğin rahatsızlığı sebebiyle hafif bir işte çalışmak isteyen, ancak çalıştığı işyerinde hafif bir iş olmayan işçinin haklarının ödenmesi suretiyle iş sözleşmesini fesh etmek istemesi kabul edilebilir bir durumdur. İşçinin bu sözleşmeyi baskı halinde imzaladığını ispat edememesi halinde mahkeme iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdirilmiş olduğunu kabul edecektir.
İkale sözleşmesi yapılması halinde işçinin kıdem, ihbar tazminatı, iş güvencesi ve işsizlik alacağı hakkından yararlanması söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle işçinin serbest iradesiyle ikale sözleşmesini kabul ettiğini gösterebilmek amacıyla ikale sözleşmesinin birtakım özellikler taşıması gerekmektedir. Mahkemeler de, Yargıtay da bu sözleşmenin işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasına engel olmak amacıyla mı, yoksa gerçekten işçinin ihtiyacı doğrultusunda mı yapıldığını araştırmakta ve tereddüt halinde de işçi lehine olarak ikale sözleşmesini geçersiz kabul edebilmektedir.
Her şeyden önce ikale sözleşmesi ile işçi birtakım haklardan vazgeçeceği için bu hakların neler olduğunu bilmesi gerekmektedir. Burada işçiyi aydınlatma görevi de işverene aittir. İkale ile yoksun kalacağı hakların neler olduğunun ikale sözleşmesinde yer alıyor olması, işçinin bu konuda aydınlatılmış olduğunu gösterecektir. Tabi ki, işçinin yoksun kalacağı hakları bile bile ikale sözleşmesini serbest iradesiyle imzalaması mümkün olmayacaktır. Burada işverenin işçiye çeşitli menfaatler sağlamış olması da gerekir ki işçinin bu sözleşmeyi kendi isteği ile imzalamış olduğu kabul edilsin.
Yargıtay ve mahkeme, işçinin serbest iradesiyle ikale sözleşmesini imzalayıp imzalamadığını denetlerken, işçiye yasal tazminatlarının yanında ek bir menfaatin sağlanmasını aramaktadır. Çünkü, özellikle ikale sözleşmesi yapılması konusundaki teklifin işverenden geldiği durumlarda zaten işçi bu teklifi kabul etmese ve iş akdi işveren tarafından fesh edilse de, işçi ihbar, kıdem tazminatını ve işsizlik maaşını yasa gereği alabilecektir. İşçinin açabileceği işe iade davasını tehlikeye düşürebilecek ikale sözleşmesini işçinin kendi özgür iradesiyle imzalaması için bunun yanında ek bir menfaatin de olması gerekmektedir.
Yargıtay'a göre; işçinin, olağan sona erme şekli olan, fesihte ihbar ve kıdem tazminatından, işsizlik ödeneğinden ve iş güvencesinden yararlanacağı halde, bundan vazgeçip işverenin ikale teklifini kabul etmesi, bunda makul bir yararının olmasını gerektirir. İşçiye ikale karşılığında ihbar ve kıdem tazminatı, iş güvencesi tazminatı ve hatta boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklardan bazılarının, ya da tamamının ödenmesi kararlaştırılabilir. Makul yarar ölçütü kapsamında yapılacak denetimde, ikale icabının hangi taraftan geldiği ve somut olayın özellikleri dikkate alınmaktadır. Doktrinde, özellikle iş güvencesi kapsamındaki bir işçi açısından, makul yarar ölçütünün, yasal tazminatlara ilaveten iş güvencesi tazminatının asgari sınırı dört aylık ücretin esas alınabileceği, bunların dışında işsizlik ödeneğinin karşılanması gerektiği gibi görüşler ileri sürülmüştür. Ancak, Yargıtay bu konuda net bir belirleme yapmamakta her olayı şartları doğrultusunda değerlendirme yoluna gitmekte olup, makul yararın belirlenmesinde işçinin kıdemi, ücreti, işyerinin mali durumu, işçinin iş güvencesi kapsamında olup olmadığı, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, işsizlik ödeneğinden yararlanıp yararlanamadığı gibi ölçütleri göz önünde bulundurmaktadır.
Hukuka uygun bir ikale sözleşmesi ile iş akdi sonlandığında, işçi feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatlarını isteyemez, iş güvencesi kapsamında ise işe iade davası açamaz ve işsizlik sigortası kapsamda işsizlik ödeneğinden yararlanamaz. Ancak işçiler kullanmadıkları yıllık ücretli izinlerinin ücretini alabilirler.
Av. Nazan Şenol Dokudan
*5.2.2015 günü Kobitek.com isimli web sitesinde yayınlanan yazımız
http://kobitek.com/ikale-bozma-sozlesmesi-ile-cikarilan-iscinin-ise-iade-davasi-acmasini-engellemek-mumkun-mu